Kumpaslarla bedel ödemiş bazı dostlar, "Altatıldık" diyerek ellerini yıkayıp, faturayı bir gruba ödetmek isteyen iktidar sahiplerinin kamuoyunu yanıltmasına hizmet ediyorlar.
Gerçekten ilginç günlerden geçiyoruz.
Bugün bedel ödediklerini söyleyenler, aslında gerçekten de bedel ödeyenler, kendilerine bedel ödetenleri unutmuşlar ya da karıştırıyor.
Cemaate üye olduklarını iddia ettiklerine, intikam duygusu ile kendilerine yapılanların bin beterini reva görürken, aslında çok tehlikeli birşey de yapıyorlar.
Bu bedel ödemiş dostlar, "Altatıldık" diyerek ellerini yıkayıp, faturayı bir gruba ödetmek isteyen iktidar sahiplerinin kamuoyunu yanıltmasına hizmet ediyorlar.
Geçen gün bir arkadaşımız : "Ben çok mutluyum. Ekranlarda hep görmek istediğim kişiler var ben onlara güveniyorum. " diyor. ekranda gördükleri, Yeni Perinçek, yanındaki eski komutanlar..
AKP yandaşı Ömer Turan `la aynı şeyi ; "Herşeyin yolunda olduğu" yalanını söylüyorlar..
Bir arkadaşımız safça bu isimlerin CNN, NTV, Habertürk gibi kanallara neden çıkartıldıklarını anlamlandıramadığını söyledi.
Kendisine "senin gibileri sakinleştirmek ve her şeyin yolunda olduğuna inandırmakla görevliler. Erdoğan`ı eleştirsinler bakalım o kanallara çıkabiliyorlar mı" cevabını verdim.
Maalesef bunlar Ömer Turan`dan daha tehlikeli bir görev yapıyorlar.
Bu insanlar, Yıllarca AKP iktidarına muhalefet olmuş, Atatürkçü Laik kesimin yüreklerine su serpmekle görevliler.
Bunlar, ellerinde medya gücüne yandaş medya gücünü de ekleyip Atatürkçüleri, ulusalcıları aldatıyorlar.
Zavallı Tayyip Erdoğan`ın aldatıldığını (muhtemelen fatura Davutoğlu`na ve cemaate kesilecek) Tayyip Erdoğan`ın kendilerinin olduğu yere geldiğini, Tayyip Erdoğan`ın Atatürk`e tesim olduğunu, 2. kurtuluş savaşı verildiğini söylüyorlar..
14 yıldır tek muktedir güç olarak devleti yöneten, devletin tüm erkini kullanan kişiyi; Erdoğan`ı önemsemeyecekmişiz...
14 yıldır iktidar gücünü kullanarakTürkiye`nin bütün kamu kaynaklarını yandaşlara peşkeş çeken, devleti ihvancı bir kadro ile yaplandıran, anayasayı ayaklar altına alıp, ülkeyi terör cenneti yapan , terör bataklığına batıran Erdoğan ve AKP iktidarı meğer çok masummuş.
Bir daha ki sefere kim aldatıldık diyecek.
15 temmuz darbe girişimi ve sonrasında bunu fırsat olarak değerlendiren (kendi açıklamaları) Erdoğan ve AKP iktidarının Türkiye`yi nereye götürdüğünü, OHAL koşullarından kurtulabilse tartışma olanağı bulabilecek Türkiye..
Türkiye`nin Suriye bataklığına yeni yapılanmış TSK ile sokulması tartıştırılmıyor bile.
Ağzına açan PKK`lı ve hain olarak suçlanıyor üstelik bir zamanlar bu iktidar tarafından tasfiyeye, bedel ödemeye maruz bırakılanlar tarafından.
Türkiye`nin , ÖSO destekçisi olarak Suriye`de sokulduğu İŞID operasyonu; yurt içinde PKK operasyonu olarak anse ediliyor. Türkiye`de her gün can alan PKK terörünün karargahı Kandil`e neden operasyon yapılmıyor ve Irak hükümeti ve Barzani`ye yaptırım uygulanmıyor dediğinizde ise ilginç bir "şimdi sırası değil cevabı alıyorsunuz.
Elbette yakın bir gelecekte bu "herşey yolunda ekibi"nin kamuoyunu sakinleştirmesi mümkün olamayacak. Çünki iktidar sahiplerinin uygulamaları net olarak ortaya çıkacak.
Suriye operasyonunu sonrasında, PKK`nın kanlı saldırılarını arttırması doğrudan Suriye`de kantonlaşmasının engellenmesi sebebi ile değildir. PKK asıl etkinliğini Suriye`den değil, devletleşme yolunda ısrarla ilerleyen Kuzey Irak bölgesel yönetimi ve ona sağlanan uluslarası destekten sağlamaktadır.
Türkiye`de saldrılar hem Suriye operasyonu sebebiyle, hem de Türkiye Kürdistan`ı için Türkiye`nin yeniden masaya oturtulması ile ilgilidir.
Eğer PKK`nın Türkiye`deki etkinliği sona erdirilmek isteniyorsa, hedefiniz Kandil ve bunu himaye eden Kürdistan projesinin en önemli ayağı olan Barzani olmalıdır. Suriye`deki kantonlaşmayı engelleyecek olan Suriye`de ÖSO`yü tampon bölgeye sokmak değil, Barzani ve Kandil İn nefesinin kesilmesidir..
Barzani ile kolkola olan bir iktidarın gerçekten PKK ile mücadele edemeyeceğini anlamak için daha ne kadar bedel ödemek gerekir?