Bugun...


9 Eylül Hareketi / Yeniden CHP manifestosu (TAMAMI)
Tarih: 27-08-2018 23:45:31 Güncelleme: 03-09-2018 02:47:31 + -


“Dokuz Eylül Hareketi ” Yeniden CHP” başlıklı bir manifesto yayınladı. 9 Eylül hareketi, Yeniden CHP başlıklı manifestoda, Türkiye'de iktidar uygulamaları ile, Kılıçdaroğlu ve yönetiminin muhalefet stratejisi ve politikalarını eleştirerek, çözüm önerileri ve beklentilerini açıkladı.

facebook-paylas
Tarih: 27-08-2018 23:45

9 Eylül Hareketi / Yeniden CHP manifestosu (TAMAMI)

9 EYLÜL HAREKETİ

YENİDEN CHP MANİFESTOSU (TAM METİN)

CHP’nin çilekeş örgüt emekçileri,

Çağdaş ve demokratik bir Türkiye için her seçim sandığa koşan seçmenler,

Sevgili yurttaşlarımız,

Cumhuriyetimizin kurucusu ve demokrasinin güvencesi partimiz CHP güç bir dönemden geçiyor. Son yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri acı ve kesin bir yenilgiyle sonuçlandı. CHP’li seçmen daha yenilginin şokunu atlatamamışken ortaya çıkan kargaşa, karşılıklı atışmalar, borsayı çağrıştıran ve sürekli inip çıkan imza rakamları onları ciddi biçimde yaraladı. Parti örgütümüz, tek adam diktatörlüğüne karşı insani koşulları zorlayarak çalışan genç-yaşlı, kadın-erkek yüz binlerce gönüllü ve CHP’ne karşılık beklemeden oy veren milyonlarca seçmen onarımı zor bir hayal kırıklığı yaşadı. Onları bu hayal kırıklığına, yanlış uygulama ve politikalarla, umut verici ama gerçek dışı demeçlerle, çöken sayım sistemiyle CHP Genel Merkezi yaşattı. Seçimden sonra toparlanmayı ve yeniden umut verecek gelişmeleri bekleyen milyonlar, tekrar olumsuz bir ortama girmek zorunda bırakıldılar.

CHP umut olmaktan uzaklaşma tehlikesiyle karşı karşıya! Partimizi esenliğe çıkarma görevi siyasi hafızası silinmemiş gerçek CHP’lilere, bizlere düşüyor. Önümüzdeki yerel seçimlerin kişisel hesabını yapan koltuk meraklılarını dışlayarak ve sadece CHP’nin başarısını amaçlayarak 9 Eylül Hareketi adına, örgütümüze ve seçmenlerimize sorunlarımızla çözüm önerilerimizi anlatmak istiyoruz.

Kuruluş ve kurtuluş ilkelerine geri dönmek, Kemalizm’i güncelleyerek somut çözümler üretmek, “Yeni Değil Yeniden CHP” yaratmak durumundayız.

Tüm olumsuz koşullara karşın ayağa kalkmak, partimize sahip çıkmak zorundayız. CHP birkaç kez, “Küllerinden doğmayı” başarmış bir parti olarak tarihe geçmiştir.

Kurucumuz, büyük önder Atatürk’ün sözleri bize rehber olmalıdır:

Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.

 

İŞBAŞINDAKİ CHP YÖNETİMİNE BİR BAKIŞ

Bugünkü CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 30 Haziran/1 Temmuz 2001 günleri toplanan 29. Kurultay’da Parti Meclisine, Parti Meclisinde yapılan görev bölüşümünde de Merkez Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi. Aynı zamanda, Genel Başkan Sayın Deniz Baykal tarafından İş Bankası İdare Meclisi Üyeliğine atandı. Bu görevi sürdürürken 3 Kasım 2002 seçimlerinde merkez yoklaması ile İstanbul’dan aday gösterildi ve parlamentoya girdi.  Uzun yıllar Bütçe-Plan Komisyonunda görev yaptı. 2007 seçimlerinde yine merkez yoklaması ile İstanbul’dan aday gösterilerek tekrar Milletvekili oldu. Sayın Baykal’ın önerisi üzerine iki (daha sonra üç) Grup Başkanvekilinden biri olarak bu göreve seçildi. 2009 yerel seçimlerinde yine Sayın Baykal’ın önerisiyle CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterildi. Sayın Baykal’ın istifasından sonra Sayın Önder Sav’ın özel desteğiyle 22 Mayıs 2010 günü CHP Genel Başkanlığına ittifaka yakın bir oy çoğunluğuyla getirildi.

 

Kısaca, Genel Başkanlığına uzanan on yıllık CHP yolculuğunda Sn. Kılıçdaroğlu’nun parti içinde kurulu düzene karşı bir çıkış ve tavrı görülmedi. Tam tersine özel ve ayrıcalıklı bir siyasetçi konumunda oldu, MYK üyesi ve Grup Başkanvekili olarak oy ve imzalarıyla parti yönetimlerinin sorumluluklarına katıldı.

2004 yerel seçimlerinden sonra Genel Başkan Sayın Baykal’a yönelik 20 imzalı bir bildiride ilk imza sahibi olmasına karşın, daha sonra bu imzayı geri alarak arkadaşlarını terk etti.

 

22 Mayıs 2010’dan bu yana 4 olağanüstü, iki de olağan kurultay yaşayan Sayın Kılıçdaroğlu, 3 Şubat 2018’de yapılan 36. Olağan CHP Kurultayında yedinci kez Genel Başkan seçildi.

 

Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığı döneminde CHP, 2 Halk Oylaması, 3 Genel Seçim, 2 Yerel Seçim ve 2 Cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere tam dokuz kez yenilgiye uğradı.

 

İşte burada, Sayın Genel Başkan ve 8 yılda 10 kez değiştirdiği MYK üyeleriyle, bu sürede azledip yenilerini getirdiği 130’dan fazla Genel Başkan Yardımcısının ortak bir tavrına tanık olmaktayız. Bu da, 8 yıldır parti içi iktidarda tam yetki ve sorumlulukla (Bazen de sorumsuzlukla) bulunmalarına karşın, başarısızlıklarının nedenini geçmiş yönetim ve yöneticilere bağlamakta, eski yönetimi kendi yanlışlarına gerekçe göstermektedirler.

 

Akla hemen bir soru geliyor: “Eğer geçmiş dönem kötü ise, noksan ve yanlışlarını sekiz yıl içinde neden düzeltmediniz? Geçmişteki hatalı uygulamalar size rehber mi olacaktır?” İki anlamlı özdeyişimiz başka söz söylemeye olanak vermiyor: “Kötü Misal Emsal Olmaz” ve “Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz!” Ayrıca bu iddia, sekiz yıllık parti içi iktidar döneminin iflasının itirafı olmaz mı? Bu nedenle, Sayın Kılıçdaroğlu’nun sorumluluğuna ortak olduğu 10 yıllık süre hakkındaki savları geçerli ve inandırıcı olamaz.

 

CHP GENEL BAŞKANI “LİYAKAT” VE “EMEK” KAVRAMLARINI DIŞLAMIŞTIR.

CHP’de çok önem taşıyan “Liyakat” ve “Emek” kavramları Genel Başkan ve yönetimi tarafından bir yana atılmıştır. CHP tarihine önyargılı bakan, yaşamı CHP kavgasıyla geçmiş kişiler bir gecede PM üyeliğine ve daha sonra da Milletvekilliğine getirilmişlerdir.

Partiye yıllarını veren “Örgüt emekçileri” bir yana itilmiştir. CHP örgütü ve CHP’ne karşılıksız oy verenler, “Ben CHP Milletvekiliyim ama CHP’li değilim” diyen ve bunu her gittiği yerde yineleyen parlamenteri utanç ve öfke karışımı bir duygu içinde çaresizce izlemişlerdir.

CHP örgütü, 40 derece sıcak altında “Hayır” kampanyası yürütürken, gaflet ve dalalet içinde “Yetmez Ama Evet” diyenlerin daha sonra en üst kurullarda görev aldığını hayret, dehşet ve ibretle görmüştür!

Eski yıllarda merkez sağda politika yapan kişiler CHP’ne katıldıklarında, partinin ilkelerini benimsediklerini belirtirler ve buna özen gösterirlerdi. Son yıllarda ise bunun tam tersine tanık olundu. CHP’ne transfer edilen politikacı ve akademisyenler, kendi fikirlerini koruduklarını ve partiyi bu yöne dönüştüreceklerini belirttiler.

 

DEĞİŞİM Mİ BAŞKALAŞMA MI?

Yine burada önemli bir gerçek karşımıza çıkmaktadır. Bu da “Değişim/yenilenme/gelişim” kavramı üzerinde yaratılan kargaşadır. Elbette “Değişim ve yenileşme”, çağın gereklerine uygun biçimde yaşamını sürdürmek isteyen her kurum için gereklidir; kaçınılmazdır.

CHP’ni kuranlar ve kurallarını saptayanlar bu gerçeği o günden görerek DEVRİMCİLİK ilkesini Altı Ok’un içine yerleştirmişlerdir. Sürekli devrimi içeren bu ilke sayesinde, tek partili yaşamdan çok partili yaşama geçilmiş, 1961 Anayasasının omurgası olan “İlk Hedefler Beyannamesi” ilan edilmiş, koalisyon iktidarı koşulları içinde Toplu Sözleşme/Grev/Sendikal Haklar düzeni yasalaştırılmış, “Ortanın Solu” açılımı gerçekleştirilmiştir. 1990’larda bazı çevrelerin tepkisini çeken “Güneydoğu Raporu” hazırlanmıştır.

Günümüzde, CHP’nin kendi yapısını çağdaş bir anlayışla demokratikleştirmesi ve atılımlar yapması beklenirken yaratılan kavram kargaşasına tanık olundu!

“Değişim/Yenilenme” olarak ortaya atılan modeller değişimi değil “Başkalaştırma”, “Savrulma” ve “Genlerle Oynama” çabalarını içeriyordu.

Önce, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu temelden yanlış bulan “2. Cumhuriyet” ideolojisinin dayattığı “CHP’nin Geçmişiyle Hesaplaşması” önerisi ortaya atıldı. Aslında CHP’den istenen “Tarihinden Utanması” ve “Günah Çıkarması” idi!

Sayın Kılıçdaroğlu Kurultay’da kendini “Dersimli Kemal” olarak tanıttıktan sonra bu kampanyaya çeşitli konuşmalarla katıldı.

 13 Mart 2012’de televizyonlarda yayınlanan konuşmasında “AKP iktidarına karşı mücadele ederken, kendimi 1940’ların CHP iktidarına karşı mücadele ediyormuş gibi sanıyorum” diyebildi.

20 Haziran 2014’te Milliyet TV’de yayınlanan, katıldığı Diyarbakır 2. Tigris Diyalogları’nda “Bizi hala 1930’ların 40’ların CHP’si gibi düşünmeyin. Dünya değişiyor, kurumlar değişiyor, biz de değişiyoruz” dedi. CHP’nin değişeceğini söylemek ne kadar normalse, kurucu iradeyi yansıtan 1930’ların 40’ların CHP’ne gönderme yapmak da o kadar manidar ve anlamlıydı

 

SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRDİK

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçim kampanyası öncesi CHP seçim bildirgesi, Parti Meclisinden geçirilmeden açıklandı. Hem Kurultay’dan sonra en yetkili organ olan Parti Meclisinin yetkisinin çiğnenmesi hem de açık bir ideolojik sapma üzüntü vericiydi. Ancak bu üzüntümüzü Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçim kampanyasında açıklamak CHP’ne zarar verecekti. Tarihi görevimizi sorumluluk duygumuzla birleştirerek Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu’na kişiye özel bir mektup yazmaya karar verdik. 01 Haziran 2018 günü İzmir Denizbostanlısı PTT’sinden gönderdiğimiz, 04 Haziran 2018 günü CHP Genel Merkezine ulaşan RRO4676542765 sayılı İadeli/Taahhütlü mektup metnini bilgilerinize sunuyoruz:

YENİDEN CHP MANİFESTOSU (TAM METİN) devamını okumak için tıklayınız.

 

 





FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
YUKARI