KENDİ İZLERİNİ KOMPLODAN SİLMEK İSTİYORLAR

Takvim gazetesinde Baykal'a yapılan komplo ile ilişkilendirilen iddialarla ilgili olarak "kendi izlerini komplodan silmeye çalışıyorlar." ifadelerini kullandı. İddiaların sebebinin Bilal Erdoğan'ın MEB'i yasadışı olarak yönettiğinin ortaya çıkarması olduğunu söyleyen Gürsel Tekin; " Türkiye'yi dinlediği ortaya çıkan BND'ye neden seslerini çıkaramıyorlar, Neden korkuyorlar ?"dedi.

BAYKAL'A KOMPLO İLE İLİŞKİLENDİRİLEN BND AJANI İLE GÖRÜŞME İDDİALARINA

GÜRSEL TEKİN'DEN YALANLAMA

Gerçek Gündem'de yayınlanan  açıklamaya göre,

Gürsel Tekin Cemil Çiçek'e başvurarak dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi ve "hesaplaşmak istiyorum" dedi.

CHP'yi sarsan ve Baykal'a komplo ile ilişkili iddiaların aydınlatılması ve  tartışmanın hukuki boyuta taşınması için savcılığın harekete geçmesi  ve Takvim gazetesindeki yayınları esas alarak  Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin için fezlekeyi hazırlatılıp meclise göndermesi gerekiyor.

İktidara yakın Takvim gazetesinin iddiaları ile ilgili herhangi bir savcılık fezlekesi bulunmuyor.

İktidar kanadının son dönemde "Yeni CHP yönetimini Baykal'a komplo ile ilişkilendiren" açıklamalarına bir halka daha ekleyen iddiaların aydınlatılması ve hukuki tartışma ile sonuçlandırılması; "öncelikle iktidarın sorumluluğunda" hatta ülkede mutlak erk konumundaki "Erdoğan'ın sorumluluğunda" bulunuyor.

"Komplonun aydınlatılması namus borcumuz" diyerek parti yönetimine gelen Kılıçdaroğlu'nun, bu konuda iktidara baskı uygulaması gerekirken  suskun kalmasının aksine, iktidar kanadı son zamanlarda  komployu CHP'nin yeni yönetimi ve cemaatle ile ilişkilendirerek diline doladı.

BAYKAL KOMPLO'NUN AYDINLATILMASINI BEKLİYOR

Ancak iktidarın da hukuken konunun aydınlaştılması için hiçbir faaliyette bulunmadığı komplo ile ilgili sonucun aydınlatılmasını bekleyen  en önemli kişi ise hiç kuşkusuz. komplonun hedefindeki Deniz Baykal.

CHP'nin önceki genel başkanı ve Antalya milletvekili Deniz Baykal, Yakın zamanda Erdoğan'a verdiği cevapta "Konunun aydınlatılması için iktidar sorumluluğunu" işaret ederek şunları söyledi :

" Ne yazık ki 4 yıldır, bu komplonun aydınlatılması sağlanamamıştır. Bu görev öncelikle Sayın Başbakanındır.  Sorun, komplo tertibini kimlerin uyguladığından ibaret değildir. Onlara komplo tertiplenmesi talimatını kimler vermiştir?  Devletin en hassas kurumları en yukarı düzeyden talimat alarak bu olayın içinde yer almışlar mıdır?"

Deniz Baykal gibi Kamuyu da konunun aydınlatılmasını bekliyor.

Bu konuda iktidarın olduğu kadar,   CHP yönetiminin muhalefet sorumluluğunu hatırlatıyoruz.

Türkiye'ye çok önemli etkisi olan CHP'ye yapılan komplonun aydınaltılması ihtiyacı her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor.

Gürsel Tekin'in Gerçek Gündem'de yayınlanan açıklamaları:

CHP Genel Sekreteri Tekin, "Dokunulmazlığımı kaldırın, hesaplaşmak istiyorum'' dedi.

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e başvurup dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi. Tekin, partisi CHP'nin yanı sıra, kendisine yönelik hakaret ve iftiraların sistemli bir şekle dönüştüğünü belirterek, "Bu haberleri yazanlar hakkında yüz bin TL'lik dava açtım. Yargıda kendileriyle hesaplaşacak ve yazdıkları yalanları ispatlamalarını isteyeceğiz'' dedi. Tekin, dokunulmazlığının bir an önce kaldırılmasını talep ettiğini de açıkladı.

TEKİN: O TAKVİMİN YAPRAKLARINDAN, PİSLİK AKIYOR, LAĞIM AKIYOR.. AHLAKSIZLIK AKIYOR...

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, "İftira ve yalanlarıyla bizim susacağımızı, kenara çekileceğimizi sananlar varsa, henüz CHP'li olmanın ne anlama geldiğini bilmiyorlar demektir'' dedi. Tekin, "Yapraklarından, ahlaksızlık, iftira, yalan ve pislik akıtanlar, bunun bedelini en ağır şekilde ödeyecekler'' ifadesini kullandı.

www.gercekgundem.com 'un konuya ilişkin sorularını yanıtlayan CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, "havuzdan beslenen haram medyası'' olarak tanımladığı Takvim Gazetesi'ne 100 bin TL'lik dava açtığını açıkladı. Tekin, "Takvim Gazetesi, son bir haftadır, hem şahsıma, hem sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na hem de partimizin kurumsal kimliğine yönelik alçakça bir saldırı yapmaktadır'' dedi.

ELLERİNE YÜZLERİNE BULAŞTI!

Takvim Gazetesi'nin, kamuoyunda hiçbir saygınlığı olmayan ajan bozuntularının yönlendirmesi - talimatı doğrultusunda hareket ettiğini ve CHP'yi Alman gizli servisi BND ile ilişkilendirmeye çalıştığını belirten Tekin, "O kadar beceriksizler ki; yalanları ellerine yüzlerine bulaşıyor. O kadar yalancılar ki; haberde tek bir somut kanıt dahi gösteremiyorlar. Haberlerde ne tarih var, ne yer, ne saat... O kadar yalancılar ki; meslektaşları üç gündür manşetten duyurduğu sözde haberlerinden tek bir alıntı dahi yapmıyor'' dedi.

Tekin, yapılan haberlerde basın meslek ilkelerinin ayaklar altına alındığını belirterek, ''Mahkemenin yanı sıra, ÇGD; Basın Konseyi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne de başvurarak, bu yalanları yazanları mesleki açıdan da mahkum ettireceğim'' ifadesini kullandı.

ALÇAKÇA TALİMATI VERENLERİ TANIYOR, BİLİYORUZ

CHP'yi ve şahsını Alman gizli servisi ile ilintili göstermeye çalışan Takvim Gazetesi'nin, ''havuzdan beslenen haram medyası''nın bir parçası olduğuna dikkat çeken CHP Genel Sekreteri Tekin, "Bu haberler, BND'nin Türkiye'nin tüm kurumlarını dinlediğinin ortaya çıkması üzerine yapılmaya başlandı. AKP'nin yayın organı ve emir eri olan Takvim Gazetesi'nin ağaçla, kömürle, odunla röportaj yapma zavallılığına düşen satılık kalemleri, aldıkları talimat doğrultusunda harekete geçti'' ifadesini kullandı.

TÜRKİYE'Yİ DİNLEDİĞİ ORTAYA ÇIKAN BND'YE SESLERİNİ NEDEN ÇIKARAMIYORLAR? NEDEN KORKUYORLAR?

Almanya'nın Türkiye'yi BND üzerinden dinlemesinin ortaya çıkması sonrası, AKP'nin paniklediğine dikkat çeken Tekin, şöyle konuştu:

"BND'nin, AKP ile IŞİD arasındaki organik bağı tespit ettiğine ilişkin haberler Batı medyasında genişçe yer aldı. AKP medyası bunu örtmek için, CHP ile BND'yi ilişkili göstermeye ve CHP'yi çirkin bir komploya alet etmeye çalışıyor. BND'nin Türkiye'yi dinlemesine itiraz edemeyen ve dilini yutan AKP'liler, hedef şaşırtmak, gündemi değiştirmek için CHP'nin kurumsal kimliğini hedef alıyorlar. Neyse ki; hiçbir inandırıcılıkları yok! Ve bu yüzden, artık birer paçavra haline dönüşen gazetelerinin yüzüne bakan bile yok...''

BU YALANI İSPATLAYAMAYANLAR, ALÇAKTIR, NAMUSSUZDUR, ŞEREFSİZDİR

Şahsının uzun bir süreden beri istihbarat örgütlerince takip edildiğini bildiğini söyleyen Tekin, şöyle dedi: "Biz BND ile görüştüysek, bu ülkenin MİT'i, istihbaratı ve ilgili kuruuşları ne yapıyormuş? Şimdi soruyorum: Bizim BND ile görüştüğümüzü ispatlayamayanlar, kamuoyunun önüne çıkıp (Biz şerefsiziz, biz namussusuz, biz alçağız, biz satılık kalemleriz, iktidarın yalakasıyız) diyecekler mi? Bunu ispatlayamayanlar, ödeyecekleri bedel karşısında, (basın özgürlüğü) kılıfının arkasına saklanacaklar mı?''

SALDIRILAR DAHA DA ARTACAK

Şahsına yönelik saldırıların daha da artacağına dikkat çeken ve www.gercekgundem.com 'un sorularını yanıtlayan Tekin, "Eski genel başkanımız sayın Deniz Baykal'a yönelik komplodaki parmak izlerini gizlemeye çalışanlar, komplo için düzenlenen montajlı kasedi izleyenler, şimdi bu alçak komploya partimizi de bulaştırmaya çalışıyor'' dedi.

CHP'lilerin kafasını karıştırmaya, şüphe uyandırmaya ve kurultaya gölge düşürmeye çalışan bu girişimin kimler tarafından yapıldığını bildiklerini söyleyen Tekin, "İçlerinde yaptıkları ahlaksızlıklardan dolayı partimizle ilişkisi kesilen kişilerin ve partimizin saflarından uzaklaştırılanların da olduğu bu çete, asla amacına ulaşamayacaktır'' ifadesini kullandı.

O KOMPLOYU YAPANLAR, İKTİDARIN UŞAKLARIDIR

Baykal'a yönelik komplonun iktidarın emri ve bilgisi dahilinde yapıldığının artık gün yüzüne çıktığını belirten Tekin, "Sayfalarından ahlaksızlık, pislik ve alçaklık akan bu medya, kendilerine uzanan ok işaretlerini gizleyemez, yalanlarla çarpıtamaz'' dedi.

BİLAL ERDOĞAN'I DEŞİFRE ETTİĞİM İÇİN...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın MEB'i yasadışı bir şekilde yönettiğine ilişkin tapeyi açıkladıktan sonra kendisine yönelik iftira kampanyasına hız verildiğini belirten Tekin, şu ifadeleri kullandı:

"Önce hiçbir ilgim olmayan, bir şirketi benimmiş gibi gösterdiler. Sonra o şirkete davalar açıldığını yazdılar. Bunlar ilgi görmeyince, bu kez BND senaryosunu devreye soktular. Kimin gizli servislerle kapı arkalarında iş tuttuğu, kimin Türkiye'yi gizli servislere pazarladığı ortadadır. Hiçbir yalan, iftira kampanyası bunu örtemez. Hiçbir iftira kampanyası bizi susturamaz. Hiç kimsenin yalanı, iftirası da yanına kar olarak kalmaz.''