Kılıçdaroğlu`nu destekleyerek kurucu iradeye, yani Mustafa Kemal Atatürk`ün iradesine sahip çıkılabilir mi?

AKP KURUCU İRADEYİ TASFİYE EDİYOR.

Merdan Yanardağ "AKP kurucu irade gibi davranıyor ve Türkiye Cumhuriyeti kurucu iradesini tasfiye etmeye yöneliyor. TSK`ya olduğu gibi,CHP`ye de bu yönde operasyon yapılıyor." diyor.
 

Onun ardından "tek başıma karar verdim. Elimde pankart yürüyeceğim." diyerek yollara düşe,hedef olarak kendisine Ankara yerine Enis Berbeoğlu`nun tutuklu olduğu hapishaneyi seçen Kılıçdaroğlu`na destek veriyor.
 

Görüyorum ki, herkes bu yürüyüşten kendi umutlarının karşılığını görmek istiyor.
Yürüyüşe destek açıklaması yapıyorlar ama yürümüyorlar. Haklıdırlar.

1. Çünki yola çıkan Kılıçdaroğlu, Ekmelettin İhsanoğlu aday gösterirken olduğu gibi, yani her zamanki gibi "tek başına karar almıştır.".
 

2. Yola çıkan Kılıçdaroğlu, yürürken ben elimde pankart yürüyeceğim demiştir. Yürüyüşün nereye gideceğine tek başına karar vermiştir.
 

3. Yola çıkan Kılıoçdaroğlu, yürüyüşün rotasını " Enis Berberoğlu`nun tutuklu olduğu İstanbul`daki hapishanesi olarak belirlemiştir.

4. Kemal Kılıçdaroğlu " yürüyüş CHP yürüyüşü değildir." diyerek kendisi de yürüyüşün CHP yürüyüşü olmadığını açıklamıştır.
 

5. CHP`liler yürümeye karar veren Genel başkana destek çabası içindedirler. Kemal Kılıçdaroğlu ise, yol arkadaşlarını partide olduğu gibi yine kendisi seçmektedir. O yüzden de bu CHP yürüyüşü değildir

Kemal Kılıçdaroğlu`nun tek başına başladığı yürüyüşe kitle desteğini sağlamaya çalışan medyamızın gerçekte CHP`nin kitle desteği umurunda değildir. Onlar kendisine verilen görevi yapıyorlar. 

Ama baskılar sonucu cumhuriyet mücadelesi umudu ile "yürüyüşe destek vermeye ve buradan bir cumhuriyet mücadelesi çıkarmaya çalışan, yürüyüşe hayat vermeye çalışan" dostalarımıza bir hatırlatma!..

Yürüyüşün hedefini, yürüyüşün son bulacağı nokta işaret eder. 
 

Yönü, Enis Berberoğlu`nun tutuklu olduğu hapishane olan bir yürüyüşten, başka bir amaç beklemek anlamsızdır. Ve buradan bir cumhuriyet yürüyüşü çıkamayacağı idrak edilmiş olunmalıdır. İlk gün Kılıçdaroğlu`nun merdivene ters binmesini hatırlatmamın sebebi de budur. 

Ama Kemal Kılıçdaroğlu`nun yürüyüşün sonunu ben de gerçekten merak ediyorum. Tabi ki, bu arada, Kemal Kılıçdaroğlu`nun adalet yürüyüşüne karşı, ölüm orucuna başladığını ilan eden AKP`deki kardeş Celal Kılıçdaroğlu`nun sonunu da...

KURUCU İRADEYE YAPILAN OPERASYON

Gelelim kurucu iradeye yapılan operasyon konusunda yapılan tespite:

CHP`nin kurucu ve ebedi genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk`tür.
 

Ama 1980 darbesinin kapattığıCHP`yi yeniden açan, CHP`yi yeniden yola çıkaran Deniz Baykal`a  yapılan operasyon ve komploların hedefi de  Baykal değil, CHP`dir. 

Yani Baykal üzerinden CHP`ye operasyon yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir.

Oysaki, Baykal CHP`de kurucu genel başkan gibi davranmamış ve CHP`nin kurucu değerlerine ve Kurucu genel başkanına sımsıkı sahip çıkmıştır. Parti tüzüğünü ve ve programını inceleyen CHP`nin kökleri ile tarihi bulaşmayı görebilir.

CHP`de kurucu genel başkan gibi davranan ve CHP`den yeni bir parti yapmaya çalışan, CHP`den Yeni CHP yapmaya çalışan Kılıçdaroğlu`dur.

Partiye yeni amblem yapmaya kadar götürdükleri kurucu irade olma gayretinde, tıpkı anayasa tartışmalarında olduğu gibi "parti programı ve tüzüğünü sıfırdan tartışmaya açan, yeni parti programı ve tüzük yazdırmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu`dur. 

Üstelik Parti yönetimine ve danışmanlıklarına "CHP`li olmayan hatta CHP düşmanı " kişilerin doldurulması, CHP içinden CHP`lilerin tasfiye edilmesinin sebebi de sebebi de budur. 

CHP`de yapılan, CHP`nin ideolojik kadro tasfiyesidir. Tıpkı Tayyip Erdoğan`ın Türkiye Cumhuriyetine yaptığı gibi.

CHP`de istedikleri amaca ulaşılamamıştır. Bunu sebebi doğal olarak CHP`deki ideolojik saflaşmanın Türkiye`ye oranla daha güçlü olmasındandır.

Geleneksel siyaset bağı ve disiplin mekanizmaları , Genel başkan iradesine sahip çıkma duygusu kullanılarak Kılıçdaroğlu partide mutlak güç haline getirilse de son Anayasal tartışma, CHP`yi AKP`ye karşı pozisyonlandırırken ideolojik mirası hatırlatmıştır hem CHP üyelerine hem Türkiye`ye..

8 seçim den yorgun çıkan ve 7 yllık başarısızlık yükünü taşıyan Kılıçdaroğlu`nun ilk defa parti içinde hesap vereceği bir kurultay sürecine girmektedir.

Kılıçdaroğlu, bu yürüyüşle, kaybedilen ve hesap vermesi gereken 3 referandum, 1 cumhurbaşkanlığı seçimi, 3 genel seçim , bir yerel seçimin" hesabını vermekten kaçmaya çalışmaktadır.

Kılıçdaroğlu bu yürüyüşle, "geçmiş yükü"ne rağmen Türkiye`nin "anayasa referandumun devamı olan ve rejim değişikliğinin uygulanması hesabı yapılan kritik 2019 seçimlerinde "cumhurbaşkanı adayı dahil milletvekilliği ve belediye başkanlarını belirleme yetkisini elinde tutmaya çalışmaktadır.

Kılıçdaroğlu bu yürüyüşle, CHP`de başlayan olağan kurultay takviminde kendisinin ve geçmiş yükünün tartışılmasını engellemeye çalışmaktadır.

Şimdi CHP`ye, kurucu irade sahip çıkmak gerekir diyoruz ya:
 

CHP kurultayında "Ben Dersim`li Kemal. Özerkliği mutlaka getireceğim. Genel başkanlığıma mal olsa da bu sorunu (kürt sorunu) çözeceğim." ilanında bulunan ve kadrolarını , yol haritasını, CHP`deki yürüyüşünü ve CHP`deki kadro tercihlerini buna göre yapan ve tek başına yürüyen Kılıçdaroğlu`nu destekleyerek kurucu iradeye, yani Mustafa Kemal Atatürk`ün iradesine sahip çıkılabilir mi?