Neriman Fidan Anayasa referandum kampanyalarını değerlendirdi.

CUMHUR-BAŞKANLIK ANAYASASINA KİMLER #HAYIR DİYOR?

Yandaş medya 1996 yılında Zülfü Livaneli`nin yazdığı Başkanlığa destek yazısından medet umar hale gelmiş..
Evet Zülfü Livaneli`nin 2. cumhuriyetçi politik tutumuna asla benimsemedim ve eleştirdim ama gerçekten başkanlıkla ilgili görüşlerini ben de bilmiyordum. Ben de yandaş medyanın hatırlatması sayesinde öğrendim.

Zülfü Livaneli,  yazdığı Beylerbeyi yalanı ile popülerdir sosyal medya gruplarında. Zülfü Livaneli`nin eski yazılarına özellikle sayın Baykal`a karşı kampanya açmak için sarılanlara bu yazısını da tavsiye ederim.

Ancak Zülfü Livaneli dahil, diğer başkanlık destekçilerinin, TÜSİAD`ın bile, bu anayasa değişikliğini sahiplenebileceği ve destekleyebileceğine ihtimal vermiyorum. 

Çünki bu anayasa değişikliği Başkanlık anayasası bile değil.. Bildiğiniz diktatörlük anayasasıdır.
Tipik Ortadoğu diktatöryal rejimi anlamına gelecek olan bu değişikliği onlar bile sahiplenemez..

O yüzden bazı sanatçılara da güçlü Türkiye mesajından başka mesaj verdiremiyorlar..

Saddam gibi, Esad gibi güçlü Erdoğan ile Türkiye güçlenecek mi?
Saddam`ın ülkesinden, Esad`ın ülkesinden kalanlara bakın Güçlü Türkiye olup olamayacağını anlayabilirsiniz.

Bu yüzden başkanlıdestekçisi bu isimler bile, özerklik için pazarlık ve bunun için başkanlığa evet diyen HDP bile bu anayasa değişikliğine sahip çıkamaz..

AKP, CHP`nin geçmiş dönem Kılıçdaroğlu yönetimindeki savrulmasından beslenerek, CHP_HDP kutuplaşması yaratmaya çalışmakta ve bu şekilde MHP’li -milliyetçi seçmenden destek sağlamaya gayret etmektedir.

AKP medyası özellikle Kılıçdaroğlu`nun benim de çok eleştirdiğim geçmişteki sapmalarından ve CHP`lilerin pek de haberdar olamadığı popüler isimlerin eski açıklamalarından medet umar halde saldırıyor.

AKP, CHP nin başkanlık konusunda savrulmasına ve iç çatışma ile zayıflatılmasına çalışıyor.

CHP, ana muhalefet partisi olarak , eskisi-yenisi , sevdiğimiz -sevmediğimiz tüm unsurları ile Başkanlık ambalajlı bu diktatörlük anayasasına bütünlük halinde karşı çıkıyor ve bu gerçekten çok değerli. Çünki CHP, örgütlü toplumsal muhalefetin gücünü temsil ediyor.

Önceki genel Başkan’la ilgili yalan haber üreterek, Sarıgül  , Zülfü Livaneli gibi CHP ile anılan isimlerle ilgili algı yaratmaya çalışarakn CHP’lilerin de Erdoğan’ı ve Anayasasını desteklediği algısını yaratmaya çalışıyor.

Oysaki, Önceki Genel Başkan Deniz Baykal Başkanlığa karşı aktif bir kampanya götürüyor.

Zülfü Livaneli ise, “bu Başkanlık bile değil, elbette #HAYIR “ diyerek AKP’yi boşa çıkarttı ve #HAYIR cephesinde olduğunu açıkladı.

Zülfü Livaneli gibi Sarıgül`ün de Başkanlığa destek verdiği açıklamaları ise AKP medyasından pompalanmaktadır.

CHP Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu`nun kamuoyunda CHP içinden destek olarak algılanabilecek bu manüplasyonu engelleme sorumluluğu vardır.

Özellikle partiden ilişiği keslldiği halde partiye yeniden alınması ve önemli ölçüde yerel yönetim gücü telim edilmesi sebebi ile Sarıgül`ün de Başkanlık anayasasına karşı tutum aldığının açıkça topluma deklare etmesi sağlanmalıdır.

TÜRK MİLLİYETÇİLERİ HAYIR DİYOR.

Türkiye son bir gayretle bütün bu manüplasyonları aşarak farklı kutuplardan geniş bir toplumsal muhalefetle bu anayasaya karşı koymaktadır.

Yanyana gelemeyecek toplumsal kesimler bu anayasaya karşı harekete geçmiştir. 

HDP`nin HAYIR demesinden medet umanlar, Ülkücülerin, Milliyetçilerin, Teröre şiddetle karşı çıkan Atatürkçü’lerin, cumhuriyetçilerin, Cumhuriyetten yana tavır alan örgütlerin, kurumların, baroların HAYIR demesini nereye koyacaklardır? 

MHP tabanı, Türk mlliyetçiler , ülkücü hareketin önemli isimleri, MHP`de genel başkanlık yarışına katılan muhalifler, HAYIR platformu kurarak aktif olarak #HAYIR kampanyası yürütmektedirler. Türk milliyetçileri #HAYIR diyor başlılı bilidiri ile biz de varız demektedir. HAYIR kampanyasını en önemli kozu ise, bugün Anayasanın mimarı olarak kendi tabanının tepkisini çeken Bahçeli’nin, meydanlarda seçmenlere yaptığı başkanlık karşıtı konuşmalardır.

15 Temmuz sonrası Erdoğan`a açıkça destek veren Vatan partisi de anayasa değişikliği söz konusu olduğunda HAYIR demektedir. 

Türkiye Cumhuriyeti varlık-yokluk mücadelesine girmiş durumdadır.

Bütün bu farklı toplumsal kesimler,15 Temmuz da yaşananlar , daha güçlü Erdoğan`ın daha güçlü bir Türkiye olmadığı, Türkiye`nin karanlık bir kuyuya itildiği gerçeği ile yüzleşmiş durumdadır.

ANAYASA MÜCADELESİ PARTİ MÜCADELESİ DEĞİLDİR.

Bu anayasaya karşı saflaşma, homojen, tek kutuplu bir saflaşma değildir. Ve bunun bozulmamasına dikkat edilmelidir.

Anayasa mücadelesi, gündeminin dışına taşılarak, siyasi partilerin propaganda yarışına dönüşmemesi gerekir. Bu anlamda CHP’nin parti bayrağı kullanmadan, sadece Türk bayrakları ile propaganda yapma kararı olumlu ve yerinde bir karar olmuştur. Diğer partiler ve örgütlerin de bu karara uygun davranmasının başarıyı arttıracağına inanıyorum..

Her partinin ulaşabildiği kesimlerle kendi üslübu ile ulaşmasına dikkat etmeli bu partiler zorlanarak yanyana getirilmeye çalışılmaması gerekir. Özellikle AKP`nin bloklaşmasından medet umduğu HDP ve CHP`nin toplantılarda yanyana getirilmemesine dikkat etmek gerekir.

HDP’nin bu anlamda, CHP’yi de eleştirerek kendi HAYIR kampanyasını götüreceğini açıklaması da aslında HAYIR kampanyası için oldukça önemlidir. 

Bu anayasa değişikliğine aklı başında,gerçekleri bilen kimse sahip çıkamaz.. Aklı başında herkes, anayasa değişikliği kabul edilirse, bu yolun sonunda Türkiye Cumhuriyetinin özgürlükler, hak, eşitlik, adaletten, barıştan tamamen uzaklaşıp Ortadoğu bataklığına saplanacağını bilmektedir.

Bu sebeple AKP’nin ,ancak manüplasyonla, gerçek dışı algılara dayalı bir yönlendirmeyle başarılı olma şansları vardır. Ve AKP de bunu yapmaktadır. 

AKP, kendi Anayasasını savunamamakta, karalama kampanyası ve algı operasyonu ile SON OYUNUNU OYNAMAKTADIR.

AKP, BU ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE CUMHURİYETE SON DARBEYİ VURMAYA HAZIRLANMAKTADIR.

ŞİMDİ BİZİM,

AKP’NİN  PROPAGANDA GÜCÜNE ALDIRMADAN,
MANÜPLASYONLARINA İTİBAR ETMEDEN,
TUZAKLARA DÜŞMEDEN, 
KİMİN NE DEDİĞİNE BAKMADAN, 
HAKLI OLDUĞUMUZA GÜVENEREK

BAŞKANLIK BİLE OLMAYAN  BU DİKTATÖRLÜK ANAYASASINA

KARŞI MÜCADELEYE DEVAM ETMEMİZ GEREKİYOR.

KİMİN HAYIR DEDİĞİ DEĞİL, NEDEN HAYIR DEDİĞİMİZ ÖNEMLİDİR.

TEK ADAM , DİKTATÖRLÜK, PADİŞAHLIK, BAŞKANLIK 

NE İSİM VERİRSENİZ VERİN 

CUMHURBAŞKANI SİSTEMİ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE #HAYIR

DAHA FAZLA ŞEHİT HABERİNE, TERÖRE, YOKSULLUĞA, BASKIYA, ZORBALIĞA, AYRIMCILIĞA #HAYIR

CUMHURİYET İÇİN HAYDİ SANDIĞA!...

YAZARIN DİĞER YAZILARI