Bugun...


Kılıçdaroğlu'na Sarıgül için Disiplin çağrısı
Tarih: 19-12-2014 01:34:03 Güncelleme: 19-12-2014 01:34:03 + -


Hayri İnönü'nün eşi Nazlı inönü'nün "Ölümle tehdit edildik" açıklaması ile, Şişli'deki kavga, kamuoyu gözü önünde CHP'nin daha da yaralanmasına sebep olmuştur. Partideki yanlış yapılan işlere itiraz edenleri disipline sevk etmek yerine, partide yanlış işler yapanların disipline sevk edilmesi gerekir. Dolayısı ile Sarıgül'ler gibi partiyi kamuoyunda sürekli tartıştıranların parti ile ilişkisinin kesilmesi , partinin korunması açısından gerekliliktir.

facebook-paylas
Tarih: 19-12-2014 01:34


BAYKAL "SENİN KABADAYILIĞIN BANA SÖKMEZ" dedi Ve SARIGÜL'ü İHRAÇ ETTİ.

 
Şimdi yolsuzluk idiiaları,rant ilişkileri ve mafyalaşma iddialarının olduğu Sarıgül partiyi kamuoyunda yaralamaya devam etmektedir. CHP'nin önceki Genel başkanı Deniz BAYKAL ylsuzluk ve rüşvet konusunda kararlı bir tutum sergilemiş ve önemli bir ilçenin Belediye Başkanı olmasına rağmen, Partiyi yolsuzluk virüsünden  korumak için SARIGÜL'ü ihraç etmiştir.
 
KILIÇDAROĞLU YOLSUZLUK SÖYLEMİNDE SAMİMİ İSE SARIGÜL'LERİ İHRAÇ ETMELİDİR
 
Sarıgül'lerin istanbul belediyeleri ve özellikle Şişli üzerinden yürüttüğü güç gösterisi ve rant kavgası CHP'nin son yıllardaki "yörünge sapması" tartışmalarına bir de yolsuzluk ve mafyalaşma" tartışmalarını da eklemektedir. 
 
Eğer Genel merkezin Hayri inönü'nün arkasında olduğu doğru ise, Genel merkez Sarıgül ailesinin arkasından çekilmelidir.  Belediye Başkanı'nın Ölüm tehditleri aldığı ve  silahlı koruma ile dolaşmak zorunda kaldığı bir ortamda " birlikte çalışın  haberleri yayınlatmak", durumu kurtarmaya yetmemektedir. 
 
Yanlış işlere bulaşanlara ve yanlış yapanlara arka çıkma anlayışı, siyasi etik açısından da uygun düşmemektedir. 
CHP genel merkezi CHP'yi korumak istiyorsa, yanlış işlere itiraz edenleri değil, Sarıgül gibi, yanlış işlere bulaşanları CHP'den ihraç etmelidir.
 
 
KILIÇDAROĞLU YOLSUZLUK KONUSUNDA SAMİMİ OLDUĞUNU GÖSTERMEK VE CHP'Yİ KORUMAK İSTİYORSA YOLSUZLUK BATAKLIĞINDA OLANLAR VE  PARTİYİ İDEOLOJİK OLARAK SAVURANLARLA YOLLARINI AYIRMALIDIR..
 
Partinin etkinliklerine halkın katılmaması, Partinin tabanından ve seçmen kitlesinden kopuşunun göstergesidir.
Bu durum milletvekili seçimleri için de uyarı olmalıdır. AKP'ye karşı oy isteyen CHP yönetimi seçmen tabanı ile açılan arasını düzeltmek için ilkeli ve tutarlı davranmak zorundadır.
 
Bugüne kadar götürdüğü siyasi üslupla, Parti Tabanını, CHP ilke ve programını takmadığı ortaya çıkan Kılıçdaroğlu'nun, bu son iyi niyetli uyarıyı dikkate alması hem kendi siyasi geleceği hem de partinin geleceği açısından önemlidir.
 
Kamuoyunun dikkatlerine sunarız.
 
Çağdaş ulusal Çizgi
 
 
BELEDİYE BAŞKANI SİLAHLI KORUMA İLE Mİ DOLAŞIYOR? 
(Şişli Gazetesi)
 
Sarıgül Ailesi’nin Hayri İnönü’ye baskı ve şiddet kullanarak istifaya zorlandığı haberlerinden sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Hayri İnönü’ye sahip çıktığı iddia edildi.
 
Bu gelişmeyle ortalıkta görünmeyen Hayri İnönü kendisine kalabalık bir koruma ekibi kurarak ortaya çıktı. Üstelikte bu koruma ekibinin silahlı korumalar olduğu iddia ediliyor.
 
 
HAYRİ İNÖNÜ'NÜN EŞİ NAZLI İNÖNÜ'NÜN AÇIKLAMALARI..
(Hürriyet gazetesi)
 
CHP’li Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün eşi Doçent Nazlı İnönü, eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün kendilerini ölümle tehdit ettiğini söyledi. Nazlı İnönü, eşine istifa etmesi için büyük baskı yapıldığını iddia etti. İnönü, “Benden çok çocuklarım için korkuyorum” dedi.
 
ŞİŞLİ’nin CHP’li Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün eşi Doç. Nazlı İnönü, Şişli Belediyesi’nde yaşanmakta olan çekişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Mustafa Sarıgül’ü kendilerini tehdit etmekle suçlayan İnönü, Sarıgül’ün “mafya tutmaktan” söz ettiğini de ileri sürdü.   
 
 
Bu konudaki tehdit tartışmaları daha önce de bizzat Hayri İnönü tarafından dile getirilmiş, kendisi son açıklamasında “Şu an için tehdit edilmediğini” belirterek, daha önce tehdit gördüğünü ima etmişti. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde Mantık Anabilim Dalı öğretim üyesi olan eşi Doç. Nazlı İnönü ise bu iddiaları çok açık ifadelerle dile getirdi. Nazlı İnönü, yaşanan sorunlar nedeniyle Mustafa Sarıgül’ü, oğlunun bu ay sonunda yapılacak olan düğününe davet etmediklerini de belirterek, “Çağırmadık çünkü bize büyük zor ve kötü anlar yaşattı. Üstelik oğullarımı ölümle tehdit etti” diye konuştu. İnönü ayrıca eşine istifa etmesi için her taraftan büyük baskı olduğunu da söyledi. Nazlı İnönü’ye yönelttiğimiz sorular ve kendisinin yanıtları özetle şöyle:
 
EVE GİDEMEDİM
 
“Mustafa Sarıgül oğullarımı tehdit etti” dediniz…
- Evet, eşimle konuştuğunda. Oğullarım ABD’de oturuyorlar. 2’si çalışıyor, 1’i okuyor. Eşim geçen ay belediyede bazı değişiklikler yapmıştı. Değişikliklerde tehdit etmiş ve oğullarımıza New York’ta 750 bin dolara mafyadan adam tuttuğunu söylemiş. Onun üzerine eşim apar topar ABD’ye gitti, çocukları bilgilendirmek amacıyla. Ve beni kaçıracağını da ima etmiş, ‘Nazlı Hoca’yı aldırıyorum şimdi’ demiş. Ben bir gün eve gelmedim. Eve gidemedim, başka bir yerde kaldım o gece. Devamlı arıyorlardı, telefonumu açmadım. Emir, Mustafa Sarıgül beni arıyorlar. Neredeyim, işte herhalde ne yapacaklarsa... Bizim şoförü de aradılar, ona da açmayın, dedim. Yerimi bulmasınlar diye. Ertesi akşam Hayri geldi, ‘Ben yarın ABD’ye gidiyorum’ dedi. Ben zaten o gün savcılığa gidiyordum, Çağlayan Adliyesi’nde durdurdu eşim beni. ‘Gitme’ dedi.
 
Neden?
- ‘Panikle hareket etme, bir gün düşün. Yarın bakarız’ dedi. Kendisi Ankara’daydı ve ben İstanbul’da yalnızdım. Ayrıca bana cep telefonumdan da mesaj attı Sarıgül.
 
Saklıyor musunuz o mesajı, duruyor mu?
- Evet. Ertesi sabah atmış. ‘Benim çocuklarım uyumadılar, mutsuzlar. Seninkiler mutlu olsun...’ diye bir mesaj.
 
Bunda bir tehdit yok...
- Evet, ama çocuklarla kel alaka... Durup dururken böyle bir mesaj atması ne alaka?
 
HAYRİ’YE KÜFÜR ETMİŞ
 
Sorunlar belediyedeki atamalardan mı kaynaklanıyor?
- Hayri, Emir Sarıgül’ün (Başkan Yardımcısı) bazı görevlerini almış. 10-12 müdürün görevini değiştirmiş. Bu da normaldir değil mi? Her belediye başkanı, kendi istediği kişilerle çalışır. Bütün kıyamet, yüzde 100 legal olan, haklı olarak yaptığı görev değişiklikleri yüzünden koptu. Hayri, değişikliklerin yapıldığı 4 Kasım Salı günü Ankara’ya gitmişti. CHP’nin grup toplantısı vardı. O akşam Sarıgül aradığında, Hayri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Özel Kalem Müdürü’nün yanındaymış. Açmayınca Özel Kalem’in cep telefonundan arayıp Hayri’yi istemiş. Hayri’ye ağza alınmayacak küfürler etmiş. Hayri tabii ki kapatmış telefonu yüzüne. İstenirse bunlar Özel Kalem’in telefon kayıtlarından bulunabilir.
 
Bu telefon konuşmasında mı oğullarınızla ilgili tehdit...
- Hayır. Sarıgül ertesi gün atlayıp Ankara’ya gitti. Adını vermek istemediğim bir milletvekili bir görüşme ayarlamış. O milletvekili gelmemiş toplantıya. Onun üzerine Sarıgül’le yalnız kalmış Hayri. Sarıgül, ‘Cep telefonlarını dışarıda bırak’ demiş. Ve işte bu tehditleri savurmuş. ‘Sen benim 40 yıllık politik kariyerimi mahvedemezsin. Bunu hayatınla ödersin’ demiş. Çocuklarımızla ilgili de ‘Dün akşam bana 750 bin dolara mal oldu. Senin çocuklarına New York’tan mafya tuttum. Sana düğün müğün yaptırmam. Şimdi Nazlı Hoca’yı aldırıyorum’ demiş. Hayri hemen beni aradı, ‘Eve gitme bu akşam’ diye. Böyle kötü şeyler yaşadık. Mafyavari tehditler. Bizim çocuklar Detroit’talar. Çok fakir, güvenilir bir yer değil. Aklım gitti. Düşünün, bütün olay Şişli’de birkaç müdürün yeri değişti diye.
 
OĞLUNU ADAY GÖSTERSEYDİ
 
Sadece personel değişikliği mi bunun sebebi?
- Sadece personel değişikliği. Evet. Tabii yorum yapmam gerekirse çıkar ilişkileri var personelle herhalde. Demokrasilerde babadan oğula geçmez hiçbir mevki. Hele belediye başkanlığı. 15 sene belediye başkanlığı yapmış. Madem oğluna vermek istiyordu, oğlunu aday gösterseydi. Sonradan Hayri’yi zorlayıp istifa ettirip Emir’i geçirmek istiyor yerine.
Tehditten sonra eşiniz oğullarının yanına gittiğinde ABD makamlarına can güvenliğiyle ilgili herhangi bir resmî başvuruda bulundu mu? Mafyayla yüz yüze geldi mi, takip edildi mi?
- Hayır, bulunmadı. Oğlanlar işe gitmişler, Hayri yola bakmış. Arabaların içinde var mı bekleyen kimse diye. Fakat kimseyi görmemiş. Belki sadece tehdit olarak kaldı ama düşünün, çocuklarımız bizden uzak. Onları başka nasıl koruyacağız? Hayri bunu telefonda da konuşamıyor. Bizzat çocukların yanına gidip söyledi. Bir hafta kalıp döndü. Biraz olaylar da durulsun istedi.
 
ALLAK BULLAK OLDUK
 
Eviniz, huzurunuz nasıl etkilendi olanlardan?
- En değer verdiğimiz varlıklarımız çocuklarımız. Onun için allak bullak olduk. Düşünün, benim her işim aksadı. Bu eve çoktan taşınacaktım ve şu an düğün işleriyle meşgul olmam gerekirken görüyorsunuz, eve tam taşınamadım. Düğün işleriyle Allah’tan gelinim ilgileniyor. Bir taraftan üniversitede ders veriyorum. Kafamı toparlayamıyorum. Hayatımızda ilk defa ölüm tehdidi aldık. Hele çocuklar olunca insan normal düşünemiyor.
 
Bundan sonra neler olabilir?
- Hiç bilmiyorum. Hayri seçilmiş bir belediye başkanı. Emanetçi bir belediye başkanı değil. Teklif ettiğinde dördümüz; Emir, Mustafa, Hayri ve ben. Hayri’ye başkan adaylığını teklif etti. ‘Emir de yanınızda yardımcı olur’ dedi. Bu kadar yani. Emanetçi gibi laflar söyleniyormuş. Katiyen öyle şeyler konuşulmadı.
 
ŞİŞLİ’DE İŞLER İYİ GİTMİYOR
Anlattıklarınız çok önemli ve bir tür ihbar... 
- Savcılığa gidiyordum, Hayri durdurdu. 1 ay geçti aradan. Artık konuşmak gerektiğini düşündüm. Çünkü Şişli’de işler iyi gitmiyor. Hangi nedenden dolayı iyi gitmediğini kamuoyu bilsin. İç çekişme yüzünden. Görevini yaptırmıyorlar. Şu anda hiç danışmanı kalmadı. Görevini yapamaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Ondan sonra da diyecekler ki ‘Bakın başkan icraat yapamıyor.’
 
Endişeli misiniz can güvenliğiniz açısından?
- Benden çok çocuklarım için korkuyorum. Biz artık yaşımızı aldık. Oğlumuz evleniyor, en mutlu günümüz olması lazım ama düğünün zevkini alamıyoruz. O heyecanı yaşayamadık. Çok kötü zamanlar yaşadık. İnşallah bundan sonra yaşamayız. Politikaya iyi insanların girmesini istedim hep. Sarıgül teklif ettiğinde Hayri’yi bu nedenle destekledim. Ama şimdi anlıyorum ki böyle kişiler neden korkup kaçıyorlar. Aklıma hep Hayri’nin dedesi İsmet İnönü’nün sözü geliyor: Bir ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça ülke kurtulmaz.
 
KANITLAYAMAM
Bu anlattıklarınızdan sonra belki savcılık da harekete geçecek. Mustafa Sarıgül de ‘Yalan, böyle bir şey olmadı’ dediğinde nasıl kanıtlayacaksınız tehditleri?
- Kanıtlayamam... Sarıgül evdeki tehditte ‘Cep telefonları dışarıda dursun’ demiş. Ama Kılıçdaroğlu’nun Özel Kalemi’nin cep telefonundaki konuşmanın kayıtları araştırılabilir. Yalanlayabilirler ama artık kamuoyu karar verecek, kimin doğru söylediğine. Demokrasiyle seçilmiş bir başkan, kaba kuvvetle düşürülmek isteniyor. Bu da demokrasiye uymaz. Partinin bir an önce harekete geçip disipline vermesi lazım.
 





FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
YUKARI