Basın toplantısında Hüseyin Aygün'ün pirimiz diye bahsettiği Seyit Rıza'ya övgüler uçuşurken, cumhuriyetin kurucuları katliam yapmakla suçlandı. Seyit Rıza'nın torun oğlu Rüstem Polat Hüseyin Aygün'ün kendisinin avukatı olduğunu da açıkladı. Sezgin tanrıkulu'nun PKK'nın avukatlığından sonra Dersim iddialarında CHP milletvekili olup Atatürk dahil CHP'yi suçlayan Aygün'ün de Seyit Rıza'yı temsil etmesi CHP'de çok konuşulacak gibi görünüyor..

 

 

Hüseyin Aygün her yıl tekrarlanan Dersim tartışmaları dışında, PKK tarafından kaçırılıp serbest bırakılması sırasında yaptığı açıklamalar sebebi ile hakkında partililer tarafından en çok disiplin istemi bulunan milletvekilinin başında geliyor. CHP'liler Aygün'ün son çıkışına tepki göstermeye devam ediyor..

 

 

Dersim ve kürt meselesinde , PKK-HDP-AKP ile aynı görüşleri paylaşan Hüseyin Aygün'e CHP'liler dışında , bu kesimlerden de "hem CHP'yi suçluyorsun hem de CHP'de milletvekilliği yapıyorsun" eleştirisi geliyor. Yani yapılanın Ahlaki ve siyasi değerlerle bağdaşmadığı her kesim tarafından kabul ediliyor.

 

 

Kılıçdaroğlu'nun özel daveti ile ve Dersim hesabı için CHP'den milletvekili yapılan Hüseyin Aygün'ün bu çıkışlarının Genel Başkana rağmen olması mümkün değil.. Sezgin tanrıkulu'nun Dersim özürü ile başlayan tartışmayı Hüseyin Aygün yükseltiyor.  Aslında Kılıçdaroğlu'nun ben Dersimli Kemal çıkışı bugünlerin işaretini gösteriyordu. Bölgeden bu konuda gelen çabalara CHP de destek veriyor. Bunun en önemli göstergesi Bahçeli'nin Tunceli ziyareti ile ortaya çıktı. 

 

 

Bu konuda partinin görüşlerini açıklaması için kamuoyunda temsil olanağı getirilenlerin CHP'yi mahkum eden anlayışı ve CHP örgüt ve milletvekillerine bu konuda konulan yasaklar sebebi ile "kamuoyunda CHP'nin görüşü olarak açıklanan bu görüşler sebebi ile AKP-PKK 'nin yaratamadığı cumhuriyete kamuoyu algısı yeni CHP eliyle yaratılıyor.

 

Partiye, CHP ve Cumhuriyet karşıtı unsurları taşıyıp yönetici yapan Kılıçdaroğlu, bütün bu olayların asıl sorumlusu.. CHP tabanından yükselene tepkiyeve oy vermeyeceğiz tehdidine rağmen, CHP'ye kurulan Dersim Tuzağı işliyor. Kılıçdaroğlu elindeki gücü kendi, kişisel hesabı için kullanmaya çekinmezken kongre ve kurultaylar süreci de bütün siyasi ve ahlaki değerleri ayaklar altına alan bir süreçle kilitleniyor.