Bugun...



Yeniden CHP Manifesto 3 / Ne yapmalı?

“Dokuz Eylül Hareketi ”'nin yayınladığı Yeniden CHP” başlıklı bir manifestonun 3. bölümü

facebook-paylas
Güncelleme: 03-09-2018 02:58:29 Tarih: 03-09-2018 02:10

Yeniden CHP Manifesto 3 / Ne yapmalı?

ELBETTE HESAP SORULAN VE VERİLEBİLEN BİR DÜZEN İSTİYORUZ.

KENDİ PARTİMİZDE VAR MI?

Ülkemizde “Hesap sorulan ve verilebilen” bir düzen istiyoruz. Bu ilke demokratik bir ülkenin “Olmazsa olmaz” koşuludur. Acaba partimizde böyle bir uygulama var mı? Veya buna izin veriliyor mu?

İttihat ve Terakki iktidarında Osmanlı’yı Birinci Dünya Savaşı’na hangi kurum veya kişinin soktuğu uzun süre giz olarak kaldı. Yıllar sonra Genel Kurmay Başkanlığı’nın arşivinden çıkan bir belgeyle olay aydınlandı; Enver Paşa’nın Rusya limanlarını bombalama emri verdiği anlaşıldı.

Ama CHP gibi parti içi demokrasi ile övünen bir partide; Ekmeleddin İhsanoğlu’nun nasıl, ne zaman, nerede, kim veya kimler tarafından kararlaştırılarak Cumhurbaşkanı adayı gösterildiği hala belirlenememekte ve olay esrarını korumaktadır. Sayın Kılıçdaroğlu da ünlü suskunluğunu(!) sürdürmektedir.

Milletvekiliyken “Kaçak Saray’a gitmek günahtır” diyen, partiden istifa ettikten sonra saraya gidip bağlılığını bildiren hocayı Meclis’e kim sokmuştur?

Kuralları delerek İzmir’den iki kez merkez yoklamasıyla Milletvekili yapılan İyi Parti Genel Sekreterinin tercih sebebi nedir?

“Ben CHP Milletvekiliyim ama CHP’li değilim” diyen daha sonra da “Evet” kampanyasına katılan kişiyi kim, hangi nedenle CHP TBMM Grubuna yerleştirmiştir?

Anavatan ve DYP’yi dolaştıktan ve genel müdürü olduğu devlet bankasını batırdıktan sonra CHP Milletvekili olan ve Tayyip Erdoğan’ın tartışmalı diplomasına gönüllü tanıklık eden zatı muhteremin özelliği nedir?

10 Aralık hareketi içinde yer alıp “CHP kapatılmalı vakıf halini almalıdır” diyenler nasıl İstanbul İl Başkanlığına, MYK üyeliklerine, Milletvekilliklerine ve Genel Başkan Yardımcılığına getirildiler? CHP’ne karşı 2005’te başlatılan 10 Aralık hareketinin izlenen başarısı partiyi ele geçirme operasyonu mudur?

Bu örnekleri sıralamaya sayfalar yetmez. Ama yetkili organlarda kimse bu soruları sormaz, soramaz. Bir istisna ile! Bu kişilerin Milletvekili adaylıklarını PM ve MYK’da oylarıyla onaylayanlar, kendileri parlamento dışında kaldıklarında “Keskin Muhalif” olmaktan çekinmezler!

 

GENEL BAŞKANA VE YÖNETİMİNE GÜVEN DUYABİLİYOR MUYUZ?

Bir politikacıda ve politik kurumlarda, devlet aygıtında, ticarette hayatın her alanında “Güven” en önemli unsurdur. Güven yoksa başka hiçbir unsur onun yerini tutamaz. Genel Başkan ve yönetimi kendi uygulamalarıyla kendine olan güveni zedelemektedir.

2011 Genel Seçimlerinden hemen sonra, CHP yönetimi tutuklu Milletvekilleri bırakılıncaya kadar yemin etmeme kararı almıştı. Sayın Kılıçdaroğlu “Anamızdan Milletvekili doğmadık. Sonuna kadar devam” diyordu. Bu karardan, tutuklu bulunan Sayın Haberal’la Sayın Balbay tahliye edilmeden vaz geçilmiş, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “Tükürdüklerin yaladılar” diyerek alay etmesi CHP seçmeni üzerinde olumsuz etki yaratmıştı.

AKP iktidarının “Dindar ve kindar nesiller yaratacağız” diyerek Meclis’te İçtüzüğü bir yana atarak yaptığı 4+4+4 düzenlemesine karşı her hafta bir ilde CHP TBMM Grup toplantısı yapma kararı alınmıştı. İlk oturum 27 Mart 2012 Salı günü Ankara/Tandoğan alanında gerçekleşmiş ama bu ilk ve son toplantı olmuş, gerisi gelmemiştir.

AKP’nin Milletvekili dokunulmazlıkları ile ilgili getirdiği Anayasa değişikliğinde Sayın Genel Başkan’ın “Bu Anayasa’ya aykırı ama bir kereye mahsus oy vereceğiz” diyerek aldığı tavır ve acı sonuçları toplumun belleğinden çıkmamaktadır.

2014 yerel seçimlerinden önce, MYK, adayların bu seçime katılabilmeleri için özel bir düzenleme yaptı. Erkek/Kadın/Genç/Engelliler için özel ödenti tarifeleri yapıldı. Partinin düzenlediği paralı eğitimden geçmeyenlerin kesinlikle aday gösterilmeyeceği açıklandı. Ayrıca gizlice yaptırılan anketler sonucuna göre aday belirleneceği de ısrarla vurgulandı. Ülkenin çeşitli kentlerinde “Yerel Yönetim Aday Kursları” açıldı. Parasını ödeyen aday adayları eğitimden geçerek bu kurslardan belge aldılar.

Sonra? Sonra bu kurslara katılmayan, anketlerde görülmeyen kişiler, bazılarının ayaklarına kadar gidilerek aday ilan edildiler. Para ödeyen, eğitimlere katılan partililer durumu şaşkınlık, kızgınlık ve ibretle izlediler.

Önümüzde yerel seçimler var. Bu uygulama sahiplerine ve onların koyacağı kurallara bugün kim inanacaktır? Politikada çek veya senet geçerli değildir. Geçerli olan sözdür. Karşınızdakini –eğer saf değilse- bir kez kandırabilme şansınız vardır.

Parti içinde bu tür güvensizlik yaratan olaylar biliniz ki seçmen kitlesine de yansımakta, CHP’nin inandırıcılığına gölge düşmektedir.

Örnekler:

* Sayın Kılıçdaroğlu, 15 Haziran 2011 günü Bursa’da Olay TV’deki programında “Her partinin hedefi iktidar olmaktır. Genel Başkan olduğumda kendime bir hedef koymuştum. Yüzde 40 olursa bizim için güzel bir hedef diye…” demişti. “Yakalar veya yakalamayız o ayrı bir şey. Sosyal demokrat oyların anlamlı bir şekilde artması lazım. Yüzde kırk olmazsa tek başıma değil, biz bu işi götüremedik diyeceğiz. Beklediğimiz sonucu alamadık. Hadi eyvallah deyip bırakacağız.”

 * 22 Mayıs 2015 günü uçakta Mehmet Acet’le yaptığı söyleşide, “Geçen seçimde yüzde 26 almıştınız. Bu rakam ve altında alırsanız bırakacak mısınız?” sorusuna “Elbette” yanıtını vermişti. “İlla ben koltuğumda oturacağım diye bir anlayışım yok!” (22 Mayıs 2015/ Takvim)

* 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce “CHP’nin aldığı oy düşerse bırakırım. Siyaseti hiçbir zaman koltuk için yapmadım. Ben olabildiğince sağlıklı bir hedef koydum: yüzde 35. Bu hedefi koyarken iktidar yüzde 34 ile iktidar oldu” diyordu. (Haber Türk TV/ 23 Mayıs 2015)

 * 2015 Kurultayı öncesi Sayın Kılıçdaroğlu” Ben diyorum ki” demişti. “Oyları anlamlı bir oranda düşüren Genel Başkan gitmelidir. Ben eğer anlamlı bir oy kaybı yaşatırsam giderim.” “2015 için mi?” sorusuna “Elbette. Sıfırlı falan değil, birkaç puanlık kayıptan söz ediyorum” yanıtını vermişti. (25 Ağustos 2014 Hürriyet/ Fatih Çekirge)

Sayın Kılıçdaroğlu’nun sık sık örnek gösterdiği Avrupa Sosyal Demokrat partilerinde seçimi kaybeden veya oy oranını düşüren hiçbir başkanın yerinde durduğu görülmüyor. Buna karşın, açık beyanları ortada iken, her yenilgide koltuğuna oturmakta ısrar eden tutumu, “Güven” konusunda olumlu bir yoruma izin vermiyor!

NE YAPMALI?

Önce bazı ortak kavram, nitelik ve tanımlamaları vurgulamalıyız. Bunun için de kendimize bazı sorular yönetmemiz gerekiyor. Amacımıza ulaşmak için hangi kişi ve topluluklarla çalışacağız? CHP’ni çağdaş bir anlayışla ve kuruluş amacından sapmadan nasıl yapılandıracak yenileyeceğiz?

Bu amacı kimlerle gerçekleştireceğiz? Kimlerle birlikte olacağız?

Parti hiyerarşisine göre bir değerlendirme yapalım isterseniz.

Yedinci kez seçilmiş, dokuz seçim kaybetmiş, verdiği sözleri tutmayan ve partiyi ekseninden kaydıran Genel Başkanla mı?

Parlamentoya girmekten başka bir şey düşünmeyen, adını listeye yazdırdıktan sonra partinin yenilgisini umursamayan, Milletvekilliğiyle yetinmeyip büyük şehir belediyelerinin başkanlığına talip olan “Parti Oligarşisi” ile mi?

Seçildiği zaman Genel Başkan ve çevresinin eteğinden ayrılmayan, yetkilerini kendi oyu ile devretmekten çekinmeyen, Meclis dışında kalınca da hırçın muhalefet yapan Milletvekilleri ile mi?

Pek azı dışında, yazgılarını ön seçime değil, Genel Başkanın iki dudağından çıkan tercihe bağladığı için suskun kalan Belediye Başkanları ile mi?

Milletvekili seçilmek amacı ile türlü listelerde yer alıp Parti Meclisine giren, Genel Başkanın sunduğu yerel ve genel seçimlerdeki aday listelerini tereddütsüz onaylayan, içinde kendi ismini göremeyince muhalefet yapan PM üyeleriyle mi?

Bir sonraki seçimlerde Milletvekili veya Belediye Başkanı olmak umuduyla Genel Başkanın gözlerine bakan, Ankara’ya çağrıldığında koşa koşa bağlılık bildirisi imzalamaya giden İl ve İlçe Başkanları ile mi?

Haince parti tüzüğüne sokulan elektronik üyelik sayesinde partiye giren, önseçimlerde kendi etnik/mezhep/hemşeri tercihleriyle oy kullanan, genel seçimlerde ise başka partilere oy veren naylon üyelerle mi?

Elbette parti örgütüne yıllarını veren, Atatürk ilkelerine inanmış, her seçim yenilgisinde içi yanan örgüt emekçileri bu tasnifin dışındadır. Zaten onlar doğruları söyledikleri için Genel Merkez ve örgütteki uzantıları tarafından dışlanmışlardır. Bu mücadele elbette onlarla birlikte olacaktır.

Kimse CHP’den büyük değildir. Büyük olan Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisidir. 

Sıfatı ve makamı ne olursa olsun kimse partinin sahibi değildir; olamaz!

Kaldı ki onlar bu sıfatlara CHP sayesinde ulaşmışlardır.

O zaman şu soru karşımıza çıkıyor: Pekiyi partinin sahibi kimdir?

Partinin sahibi, Atatürk ilkelerine yürekten bağlı, çağdaş, lâik, bağımsız ve demokratik bir Türkiye özlemiyle ve özveriyle, her seçim hiçbir karşılık beklemeden sandıklara koşan CHP seçmenidir. CHP’nin başarısı için yanıp tutuşan, her yenilgi sonrası yüreği burkulan ve bu kötü yazgıdan kurtulmak isteyen milyonlardır.

Emin olalım ki bu milyonlar Kılıçdaroğlu, Tanrıkulu, Bekaroğlu gibi değil bizler gibi düşünmektedirler. En büyük müttefikimiz onlardır. Hedefimiz onlara ulaşmak, sesimizi onlara duyurmak olmalıdır. CHP kalesini onlarla birlikte kuşatıp, onlarla birlikte geri almak ve güçlendirmek olmalıdır!

 

ARTIK KİŞİLERE BAĞLI HİZİPLER DÖNEMİ SONA ERMELİDİR.

Şimdiye kadar CHP’de parti içi iktidar mücadelesi yanlış bir modelle yürütüldü. Bu, “Atın önüne arabayı koymak” olarak nitelenebilir. Bir fikir, ideoloji ve strateji gereği duyulmadığı için ilkeler yerine kişiler ortaya çıkmışlardır. Bir isim, partiyi ve ülkeyi kurtaracağını söyleyerek öne atılmıştır. Siyasal yazgılarını bu kişiye bağlayan siyasetçiler de onun etrafında örgütlenerek ayrı bir hizip oluşturmuşlardır. Hizbin başındaki kişi artık “Fareli Köyün Kavalcısı”dır. Arkasına takılanlar ya başarıya ulaşacak ya da uçurumdan aşağıya yuvarlanacaklardır!

Bu model partiyi, kişilerin, hiziplerin, keyfi, ilkesiz ve denetimsiz uygulamaların kucağına atmaktadır.

 

HİZİPLERE KAPILANMA YERİNE YENİDEN YAPILANMA!

CHP’de bu modelin istisnası 1965’lerde başlayan “Ortanın Solu” hareketidir. Hareket bir kadro tarafından başlatılmıştır. Bu kadro CHP Genel Sekreter adayı olarak kendi içinden merhum Bülent Ecevit’i belirlemiştir. Milletvekili, Senatör, akademisyenlerden oluşan zengin bir kadro aydınları ve giderek halkı kendine çekmiştir. Ecevit, yazdığı “Ortanın Solu” kitabı ile örgüte, kurultay delegelerine, basına ve halka ulaşmaya çalışmıştır. Tam bir ekip hareketi örneği olan bu örgütlenme, eşitler arasında bir karar mekanizması oluşturmuştu. Sonunda başarı gerçekleşmiş ve Bülent Ecevit CHP Genel Sekreteri seçilmişti.

CHP’li seçmen artık yenilgilerden, emrivakilerden, imza ve rakam tartışmalarından bıkmıştır. Tek adam diktatörlüğüne karşı kendini çaresiz ve savunmasız hissetmektedir.

Onları önce “Kurtarıcılardan” kurtarmalıyız. Güvenilir ve ilkeleri belirlenmiş kadro ile ona yeniden umut aşılamalıyız. Parti ve ülkeye kamuoyunda hiziplere kapılanan değil yeniden yapılanmayı amaçlayan bir kadro olduğumuzu kanıtlamalıyız.

CHP’nin ayağa kalkması, kişileri ve Genel Başkan adaylarını aşan bir zorunluluk haline gelmiştir. Parti içi mücadelede, hangi konumda olurlarsa olsun kimsenin seçmeni umutsuz ve çaresiz bırakmaya hakkı yoktur!

Şu gerçeği artık herkes kavramalıdır. CHP’ni kişiler değil inançlı ve kararlı kadrolar kurtaracaktır.

Çok önemli bir konuyu vurgulamakta yarar var. CHP’nin karar organlarında yer alan ve eleştirilen tüm haksız uygulamalarda, tepeden inme belirlenen adaylarda, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CB adaylığında oyu ve imzası bulunan kişilerin, pozisyonları değişince tutum ve tavır değiştirdikleri ibretle izlenecek bir görüntü vermektedir.

Bu arkadaşların özeleştiri yapıp kendilerini dinlenmeye bırakmak yerine parti içi muhalefetin ön saflarına geçmeleri ilkesizlik ve bireyciliğin en somut örneğidir. Artık bu tip hareketler teşvik edilmek yerine kınanmalı ve ayıplanmalıdır.

Aday belirleme ve karar alma yetkilerini bile kişisel hesap ve korkularla Genel Başkana bırakan “gevşek” kurullar yerine, kimliğini, yetki ve sorumluluğunu titizlikle koruyan organlar dönemi başlatmalıyız.

YAPISAL DEĞİŞİM

DELEGE SİSTEMİ BIRAKILMALI DOĞRUDAN TEMSİL UYGULAMASINA GEÇİLMELİDİR.

Dünyada ve ülkemizde, iç ve dış politikadaki hızlı iniş çıkışlar ve sosyolojik yapıdaki değişmelerden sonra siyaset kurumunun hantallaştığı, eskidiği bir gerçek. Özellikle siyasi partiler gelişmelere ayak uyduramıyor. Halkın yaşamsal sorunlarından ve gündeminden uzaklaşarak bitmez tükenmez polemiklerle vakit geçiren oligarşik ve tek adam yönetimleri insanları siyasete yabancılaştırıyor, sandıkları anlamsızlaştırıyor!

"Demokrasinin vazgeçilmez unsuru" olarak tanımlanan siyasi partiler mevcut yapılarıyla hızla demokrasiden uzaklaşıyorlar. Merkez yönetimlerinin (doğrudan veya dolaylı) seçtirdikleri delegelerden aldıkları oyla koltuklarını korumaları bu çürümenin ana nedenlerinden biri olarak tanımlanıyor. Avrupa'daki sosyal demokrat partiler, artık modası geçen ve parti örgütlerinin gerçek iradesini yansıtmayan "Delege Sistemini" dışlıyorlar.

Sosyalist Enternasyonal üyesi üç partiden verilen örnekler durumu yeterince aydınlatıyor:

* 2012 yılında Yunanistan'da PASOK lideri Yorgos Papandreu görevinden ayrıldı. Yerine talip olan tek aday vardı: Evangelos Venizelos. Buna rağmen tüm PASOK üyeleri 18 Mart 2012 günü çeşitli bölgelerde kurulan 1074 sandıkta oylarını kullandılar. 236 151 üyenin oylamaya katıldığı seçimde Venizelos 230 105 oy aldı. 4 662 beyaz oy kullanıldı ve 1384 boş oy çıktı. Oy kullanan her üyeden masrafları karşılamak üzere 2 Euro alındı.

 * 2011'de yapılacak Fransa Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday belirlemek üzere Fransız Sosyalist Parti üyeleri 20 Ekim 2011'de sandık başına gittiler. Oylamaya 3 milyon üye katıldı. Aday adayları arasından François Hollande oyların % 56'sını alarak başkan adayı odu ve daha sonra Fransa Cumhurbaşkanı seçildi.

 * 2014 yılı Mayısında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ağır bir yenilgiye uğrayan İspanya Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) Genel Sekreteri Rubaccoba istifa etti. Genel Sekreterliğe üç kişi aday oldu. Tüm parti üyeleri sandık başına gitti. Oyların % 48,69'unu alan Madrit Milletvekili Pedro Sanchez 42 yaşında Genel Sekreter seçildi.

Delege sisteminin adaletsizliği en çok CHP Kurultaylarına yansımaktadır. Son seçimler esas alınarak, illerin seçmen sayısı ile, CHP’nin aldığı oy hesaplandığında ilginç sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Kurultay’da her bir delegeye Ağrı’da 840, Çanakkale’de 12.649, Eskişehir’de 14.429, Mardin’de 1.095 CHP oyu düşmektedir. Bu örnekler, CHP’li seçmenlerin gerçek iradesinin Kurultaya yansımadığının en somut ifadesidir.

 

YASA ÖNERİSİNİ BEKLEMEDEN YAPILACAK İŞLER VAR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçildikten sekiz yıl sonra da olsa bu gerçeği gördü. 30 Aralık 2017 günü yapılan Adana İl Kongresinde mealen "Adana Milletvekillerine talimat veriyorum. Ankara'ya dönünce delege sisteminin kalkması için Siyasi Partiler Kanununda değişiklik içeren yasa önerisi versinler" dedi. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu beyanı olumlu bir gelişmeydi. Ancak sonu gelmedi. Ankara’ya döndükten sonra bir daha gündeme gelmedi. Sorun, gösteri amacıyla yasa önerisi vermekle elbette çözülmez. Diğer partilerle, özellikle AKP ve MHP ile, Yeni Anayasa konusunda aynı masaya oturabilen CHP, Siyasi Partiler Yasası’nın yenilenmesi için onlara ve tüm Milletvekillerine, Barolara, Üniversitelere, düşünce kuruluşlarına çağrıda bulunabilir, bu konuda kamuoyu oluşturabilirdi.

Kaldı ki, yasa önerisinin sonucunu beklemeden yapılacak işler vardır. Şöyle ki; SPK il, ilçe ve kurultay delegeleri için sayı belirlerken emredici hüküm koymamıştır. Milletvekili adaylarının tüm üyelerin katılımıyla belirlenmesini öngören bu yasanın, parti genel başkanları ve merkez organlarının aynı yöntemle seçilmesini yasaklaması düşünülemez. Parti içi demokrasiyi esas alan kanun koyucunun tersi bir iradeye sahip olması olanaksızdır. Nitekim Yüksek Seçim Kurulu 2003/119 sayılı kararında yasayı bu doğrultuda yorumlamıştır:

"İlgili siyasi parti tüzüğünde 'İl Kongresinin toplanmasına ve delegelerin belirlenmesine ilişkin yöntem ve ayrıntı, ilçelerin kongre tarihinden en az bir ay önce GYK tarafından hazırlanan bir genelge ile parti örgütlerine bildirilir' hükmüne yer verilmiş ve siyasi parti de tüzükleri doğrultusunda karar alarak tüm örgütlerine bildirmiş olması nedeniyle, parti tüzüğüne uygun bulunan il kongresinin mevcut üyelerinin katılımıyla yapılması uygundur."

Açıkça görülüyor ki, YSK, parti kongrelerinin sayısı ve katılımcılarını ilgili partilerin tüzüklerine bırakmaktadır.

Bu durumda, 9/10 Mart 2018’de toplanan Tüzük Kurultayında gündeme bir madde eklenerek yapılacak tüzük değişikliği ile sorunu çözmek mümkündü. Kurultay bu doğrultuda bir karar alarak Genel Başkan ve Merkez organlarının seçimini tüm üyelere bırakır ve bunu gerçekleştirirse tüm ülkeye ve dışarıya örnek bir demokrasi dersi verir, siyasal felsefesi ve uygulaması sadece biat ve itaat kültürüne dayanan tek adam modeline karşın CHP'nin farklılığını kanıtlardı.

Bu konuda SPK’nun buna izin vermediğini söyleyerek ayak direyen ve bitmeyen hukuksal tartışmalara girenler olacaktır elbette! Ancak, parti içi demokrasiye değer veren ve çağın gelişmelerine ayak uyduran bir parti, ilkeli ve kararlı davranarak yaptığı tüzük değişikliğini Anayasa Mahkemesi’nde hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde savunabilir. 2018 yılı Türkiye’sinde, bir partinin kongresini kaç kişiyle toplayacağı, 12 Eylül’ün Danışma Meclisi’nde çıkarılan 1983 tarihli yasayla belirlenemez!

 

YENİDEN CHP MANİFESTOSU (TAM METİN) devamını okumak için tıklayınız.

 

 






İLİŞKİLİ HABERLER

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HAVA DURUMU
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 30 22 4 4 68 26 70 +42
2 Fenerbahçe 30 21 5 4 75 37 67 +38
3 Beşiktaş 31 19 4 8 60 29 65 +31
4 Adana Demirspor 30 16 5 9 62 33 57 +29
5 Başakşehir FK 30 15 9 6 44 32 51 +12
6 Kayserispor 31 15 13 3 52 51 48 +1
7 Konyaspor 31 11 8 12 40 34 45 +6
8 Trabzonspor 30 13 11 6 47 44 45 +3
9 Fatih Karagümrük 30 10 9 11 63 55 41 +8
10 Alanyaspor 31 10 13 8 46 55 38 -9
11 Sivasspor 31 10 14 7 42 45 37 -3
12 Antalyaspor 30 10 14 6 41 47 36 -6
13 MKE Ankaragücü 30 10 15 5 37 43 35 -6
14 Kasımpaşa 31 9 15 7 37 51 34 -14
15 İstanbulspor 30 9 16 5 37 58 32 -21
16 Giresunspor 30 6 15 9 30 55 27 -25
17 Gaziantep FK 30 6 17 7 31 54 25 -23
18 Ümraniyespor 30 5 17 8 38 55 23 -17
19 Hatayspor 30 6 19 5 19 65 23 -46
Takım O G M B A Y P AV
1 Samsunspor 33 21 3 9 64 25 72 +39
2 Çaykur Rizespor 33 17 4 12 57 30 63 +27
3 Pendikspor 33 17 6 10 56 31 61 +25
4 Sakaryaspor 34 19 13 2 55 43 59 +12
5 Eyüpspor 34 17 9 8 38 27 59 +11
6 Göztepe 33 17 9 6 40 23 56 +17
7 Bodrumspor 33 16 10 7 52 33 55 +19
8 Manisa FK 33 14 9 10 49 40 52 +9
9 Bandırmaspor 33 14 10 9 51 54 51 -3
10 Keçiörengücü 33 14 11 8 52 45 50 +7
11 Boluspor 33 13 10 10 41 42 49 -1
12 Tuzlaspor 33 11 17 5 38 43 38 -5
13 Altay 34 9 14 11 39 44 34 -5
14 Altınordu 33 9 17 7 41 55 34 -14
15 Erzurumspor FK 33 9 15 9 40 47 33 -7
16 Gençlerbirliği 33 8 18 7 42 53 31 -11
17 Adanaspor 33 6 20 7 32 67 25 -35
18 Denizlispor 33 5 23 5 29 64 17 -35
19 Yeni Malatyaspor 33 4 22 7 22 72 16 -50
Takım O G M B A Y P AV
1 Kocaelispor 35 23 3 9 68 26 78 +42
2 Bucaspor 1928 35 21 5 9 56 20 72 +36
3 İskenderunspor A.Ş. 35 21 6 8 54 26 71 +28
4 1461 Trabzon FK 35 20 7 8 52 26 68 +26
5 Van Spor FK 35 19 5 11 48 25 68 +23
6 Ankara Demirspor 35 19 7 9 62 30 66 +32
7 Karacabey Belediye Spor 35 16 8 11 47 31 59 +16
8 Kırşehir FSK 35 12 11 12 45 42 48 +3
9 Zonguldak Kömürspor 35 14 15 6 38 45 48 -7
10 Serik Belediyespor 35 13 11 11 51 40 47 +11
11 Fethiyespor 35 13 15 7 51 48 46 +3
12 Kırklarelispor 35 10 10 15 34 28 45 +6
13 Kastamonuspor 35 10 16 9 36 42 39 -6
14 Sarıyer 35 9 14 12 42 51 39 -9
15 Etimesgut Belediyespor 35 9 14 12 37 46 39 -9
16 Uşak Spor 35 8 19 8 34 56 32 -22
17 Adıyaman FK 34 5 21 8 22 61 23 -39
18 Balıkesirspor 35 5 21 9 26 65 21 -39
19 Pazarspor 35 3 21 11 25 68 20 -43
20 Diyarbekir Spor 34 2 23 9 18 70 15 -52
Takım O G M B A Y P AV
1 Yeni Mersin İY 31 17 4 10 43 20 61 +23
2 Belediye Kütahyaspor 31 16 4 11 46 30 59 +16
3 52 Orduspor FK 31 17 7 7 51 29 58 +22
4 Belediye Derincespor 31 15 4 12 38 24 57 +14
5 Karaköprü Belediyespor 31 15 8 8 42 26 53 +16
6 Nevşehir Belediyespor 31 14 8 9 46 37 51 +9
7 Karşıyaka 31 13 9 9 37 26 48 +11
8 Amasyaspor Futbol Kulübü 31 10 11 10 30 34 40 -4
9 Çatalcaspor 31 10 12 9 35 36 39 -1
10 Elazığspor 31 11 14 6 37 44 39 -7
11 Hacettepe 1945 31 9 14 8 39 43 35 -4
12 Ağrı 1970 Spor 31 8 12 11 22 34 35 -12
13 1954 Kelkit Bld.Spor 31 7 11 13 24 30 34 -6
14 1922 Konyaspor 31 8 15 8 33 46 32 -13
15 Edirnespor 31 9 18 4 28 41 31 -13
16 Yomraspor 31 6 13 12 28 34 30 -6
17 Şile Yıldızspor 31 5 15 11 27 47 26 -20
18 Eskişehirspor 31 6 17 8 34 59 26 -25
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 06/05/2023 Adana Demirspor vs Alanyaspor
 06/05/2023 Antalyaspor vs Beşiktaş
 07/05/2023 Ümraniyespor vs Sivasspor
 07/05/2023 Konyaspor vs Kayserispor
 07/05/2023 Giresunspor vs Fenerbahçe
 08/05/2023 Galatasaray vs Başakşehir FK
 08/05/2023 Trabzonspor vs MKE Ankaragücü
 16/05/2023 Sivasspor vs Kasımpaşa
 16/05/2023 Alanyaspor vs Konyaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 07/05/2023 Altay vs Denizlispor
 07/05/2023 Bandırmaspor vs Boluspor
 07/05/2023 Bodrumspor vs Altınordu
 07/05/2023 Çaykur Rizespor vs Tuzlaspor
 07/05/2023 Erzurumspor FK vs Gençlerbirliği
 07/05/2023 Manisa FK vs Göztepe
 07/05/2023 Sakaryaspor vs Pendikspor
 16/05/2023 Altınordu vs Erzurumspor FK
 16/05/2023 Boluspor vs Eyüpspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 07/05/2023 Etimesgut Belediyespor vs Kocaelispor
 07/05/2023 İskenderunspor A.Ş. vs Sarıyer
 07/05/2023 Karacabey Belediye Spor vs Kırşehir Futbol Spor Kulübü
 07/05/2023 Kastamonuspor vs Ankara Demirspor
 07/05/2023 Kırklarelispor vs Fethiyespor
 07/05/2023 Van Spor FK vs Bucaspor 1928
 07/05/2023 Zonguldak Kömürspor vs Uşak Spor
 07/05/2023 1461 Trabzon FK vs Pazarspor
 16/05/2023 Balıkesirspor vs Zonguldak Kömürspor
 16/05/2023 Bucaspor 1928 vs İskenderunspor A.Ş.
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 07/05/2023 Amasyaspor Futbol Kulübü vs Ağrı 1970 Spor
 07/05/2023 Belediye Derincespor vs Şile Yıldızspor
 07/05/2023 Belediye Kütahyaspor vs Eskişehirspor
 07/05/2023 Çatalcaspor vs Yomraspor
 07/05/2023 Edirnespor vs 1922 Konyaspor
 07/05/2023 Elazığspor vs Karaköprü Belediyespor
 07/05/2023 Nevşehir Belediyespor vs Hacettepe 1945
 07/05/2023 Yeni Mersin İdman Yurdu vs Karşıyaka
 07/05/2023 52 Orduspor FK vs 1954 Kelkit Bld.Spor
 07/05/2023 Nevşehir Belediyespor - Hacettepe 1945 Hacettepe 1945 ligde deplasmandaki son 6 maçında hiç kazanamadı  Nevşehir Belediyespor yenilmez
 07/05/2023 Çatalcaspor - Yomraspor Yomraspor ligdeki son 8 maçında hiç kaybetmedi  Yomraspor yenilmez

Covid 19 aşısıyaptırmayı düşünüyor musunuz?


GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI